Translate

9 Nisan 2014 Çarşamba

Anti-Sosyal Yaşam Uygulaması Cloak.

Sosyal ağların herkesi her an takip ettiği, uydu haritalarından arkadaşlarınızın yerini her an görebildiğiniz yeni mobil çağda, sosyalleşmeye biraz ara verip yalnızkalmak isteyenler için de bir uygulama ortaya çıktı.
AppStore'da yayına giren Cloak isimli uygulama, kullanıcının belirli veya tüm arkadaşlarının, Facebook, Foursquare veya benzeri uygulamalarda yaptıkları yer bildirimlerini haritaüzerinde göstererek, bu kişilerle karşılaşmasını önlemek üzerine çalışıyor.
Bir arkadaşının ona doğru yaklaştığını haber veren veya bir mekana girerken arkadaşlarının içeri olup olmadığını kontrol edebilmesini sağlayan uygulama sayesinde insanlar özellikle karşılaşmak istemedikleri insanlardan uzak durabilmek için teknolojinin tüm imkanlarını kullanıyorlar. Yine de telefonunun GPS özelliğini kapatarak herkesten habersiz bir mekanda oturan bir arkadaşla karşılaşmak mümkün. Ordada şans faktörü yanınızda olmalı :)

Sabit Disk Temizliği

Sabit diskiniz er ya da geç ömrünü tamamlayacak, kendini emekliye ayıracaktır. Bazı durumlarda bu, yavaş yavaş gerçekleşir ve bu sırada verilerinizi yedekleyebilirsiniz. Ancak diskiniz bazen bir anda çalışmayı reddedebilir.
Bu tür sorunlara karşı hazırlıklı olsanız bile, yedeklerinize yeni bir sabit disk alıp Windows'u kurana kadar erişemeyebilirsiniz. Ancak aşağıdaki web siteleri ve araçları, sabit diskiniz ne durumda olursa olsun, verilerinize ulaşmanıza olanak sağlıyor.
CrashPlan, yedeklerinize birçok biçimde ulaşmanıza izin veren harika bir çözüm. CrashPlan+ veya sınırsız üyeliğiniz varsa verilerinizi CrashPlan sunucularına yedekleyebiliyor, onlaraCrashPlan'ın mobil uygulamasıyla ulaşabiliyorsunuz.
Bu işlev, bazı zamanlarda hayatınızı kurtarabilir. Örneğin üzerinde çalıştığınız bir belge yedeklenmişse, ona CrashPlan uygulaması üzerinden erişip istediğiniz kişiye e-posta olarak gönderebilirsiniz.
Notlarınızı kağıda yazmak yerine bilgisayarınızda saklamayı tercih ediyorsanız, Microsoft'un note alma programıOneNote, onlara internetten ulaşmanıza izin veriyor.
Office Online, OneNote'un tam anlamıyla işlevsel bir sürümünü web'e taşıyor. Bazı özellikleri eksik olsa da sabit diskinize erişemediğinizde imdadınıza yetişecek kadar iyi.
Farklı amaçlar için kullanabileceğiniz Dropbox, önemli dosyalarınızı her zaman erişebileceğiniz uzaklıkta tutmasıyla kritik bir işlev görüyor. Dropbox'ın ücretsiz mobil uygulaması, neredeyse her mobil platformu destekliyor. Dropbox sayesinde belgeler, hesap tabloları, resimler ve indirmeler gibi önemli en önemli dosyalarınızı bulutta, güvende saklayabiliyor, istediğiniz zaman kolayca cihazınıza kaydedip görüntüleyebiliyorsunuz.
CCleaner, sisteminizdeki çöplüğü temizlemek ve onu optimize etmek için harika bir araç ancak az bilinen özellikleri de var. Örneğin sabit diskinizde yüklü programların listesini bir metin dosyasına kaydedebiliyorsunuz. Windows'u baştan kurarken tüm programları yedekleme şansınız olmadığından, böyle bir işleve ihtiyacınız olabilir. Tools sekmesi > Uninstall yolunu izleyin. Sağ altta "Save to text file..." seçeneğini göreceksiniz.
Küçük bir not: CCleaner'ı indirirken araç çubuğu içermeyen "Slim" sürümünü seçmeye dikkat edin.
Bilgisayarınızı baştan kurduktan sonra en son isteyeceğiniz şey, başında saatlerce oturup programlarınızı kurmakla uğraşmaktır. Windows ve Linux'ta çalışan Ninite, seçtiğiniz programları otomatik olarak yükleyerek sizi bu dertten kurtarıyor. Mac OS X kullanıcıları, Ninite yerine Get Mac Apps'i kullanabilirler.

Demonoid geri döndü!

İki yıl önce, yasalarla başı derde girince kapanan popüler Bittorrent sitesi Demonoid yeniden açıldı. İngiltere hükumeti tarafından kapatıldıktan sonra alan ismi satışa çıkan Demonoid'in eski sahipleri tarafından mı yoksa yeni sahipleri tarafından mı yayına sokulduğu ise belli değil. SunucularıUkrayna'da bulunan Demonoid'in, şu sıralar çok karışık olan ve iç savaşın eşiğinde olan Ukrayna'daki yasal boşluktan yararlanarak yeniden yayına girdiği düşünülüyor.
Demonoid'in yöneticileri, siteyi bulut tabanlı bir sisteme taşıdıklarını ve bu sayede zararlı yazılımların saldırılarından daha kolay korunabildiklerini açıklarken sitenin geliştirme ekibinin de yeni versiyondaki bazı bug'ları temizlemek için çalıştıklarının altını çizdi. Bakalım, geçmişi kapanık açılmakla geçen Demonoid bu sefer ne kadar süre açık kalmayı başarabilecek?

Mobil Tarayıcılar İçin İpuçları

Cep telefonuyla internette gezinmek eziyet gibi geliyorsa, işte bu eziyeti hafifletmenin yolları!

cep, telefon, web, gezinti, daha iyi, deneyim
Ekranınız ne kadar büyük, web tarayıcınız ne kadar iyi olursa olsun, telefonunuzda internette gezinmek, birbilgisayardaki kadar rahat olmayacaktır. Akıllı cebinizde kusursuz bir gezinti deneyimi yaşamayacağınız bir gerçek, ancak bunu şimdikinden çok daha iyi bir hale getirebilirsiniz.

Faydalı kısayolları ezberleyin

Tüm mobil web tarayıcıları, eksik kaldıkları yönlerden haberdardır. Bu yüzden çoğu, ekranda tüm işlevleri göstermek yerine onları gizlerler. İşlevleri nerede bulacağınızı bilmiyorsanız, cebinizle sörf yapmak can sıkıcı bir hal alabilir. Biraz eğitimle bu tür sıkıntıları kolayca atlayabilirsiniz.
Hangi ipuçlarını öğrenmeniz gerektiği, kullandığınız mobil web tarayıcısına göre değişiyor. Bu yazımızda Safari ve Chrome'a özel ipuçlarını sıralayacağız.

Mobil Safari

Sayfa içinde arama: Bu işlevi kullanmak için aradığınız metni adres çubuğuna yazın ve aşağı doğru kaydırın. "Bu sayfada" bölümü, aradığınız metnin vurgulu olarak gösterilmesini sağlayacak.
Alan adı uzantılarını hızla yazın (iOS 7 ve sonrasında): Bunun için "." tuşunu basılı tutun. Bunu yaptığınızda ekrana aralarından seçip yapabileceğiniz alan adı uzantıları gelecek.
Web tarayıcısı geçmişinizde hızla dolaşın: Soldan sağa doğru kadırarak geçmişiniz içinde kolayca dolaşabilirsiniz. Bunun yerine geri düğmesine basmak zor değil, ancak bu tür hareketler kullanımınızı hızlandırabilir.
Favorilere ekleyin: Bir siteyi sıkça ziyaret ediyorsanız, paylaş düğmesine dokunun ve "Yer işaretlerine ekle" seçeneğini seçin. Şimdi "Favoriler" konumunu seçin.

Chrome

İstediğiniz yere yakınlaştırın: Bazı siteler, iki parmağınızı kullanarak istediğiniz yere yaklaşmanıza izin vermiyorsa, bu sorunun üstesinden gelebilirsiniz. Chrome'un ayarlarını açın ve Erişebilirlik altındaki "Force Enable Zoom" kutucuğunu işaretleyin.
Sayfada metin arama: Menü simgesine dokunun, Bul'u seçin ve aradığınız metni girin.
Sekmeler arasında geçiş yapın: Parmağınızı üstteki araç çubuğu üzerinde sağa veya sola kaydırarak sağdaki ve soldaki sekmelere hızla geçiş yapabilirsiniz.
Tüm sekmeleri görüntüleyin: Sekme simgesini aşağı doğru sürükleyerek açık olan tüm sekmeleri ekrana getirebilirsiniz.
Ekranınız ne kadar büyük, web tarayıcınız ne kadar iyi olursa olsun, telefonunuzda internette gezinmek, birbilgisayardaki kadar rahat olmayacaktır. Akıllı cebinizde kusursuz bir gezinti deneyimi yaşamayacağınız bir gerçek, ancak bunu şimdikinden çok daha iyi bir hale getirebilirsiniz.

Faydalı kısayolları ezberleyin

Tüm mobil web tarayıcıları, eksik kaldıkları yönlerden haberdardır. Bu yüzden çoğu, ekranda tüm işlevleri göstermek yerine onları gizlerler. İşlevleri nerede bulacağınızı bilmiyorsanız, cebinizle sörf yapmak can sıkıcı bir hal alabilir. Biraz eğitimle bu tür sıkıntıları kolayca atlayabilirsiniz.
Hangi ipuçlarını öğrenmeniz gerektiği, kullandığınız mobil web tarayıcısına göre değişiyor. Bu yazımızda Safari ve Chrome'a özel ipuçlarını sıralayacağız.

Age Of Mythology Severlere Müjde!

Günümüzde eski oyunların bir bir aramıza yeniden katıldıklarına şahit oluyoruz. Örneğin Baldur's Gate serisinin yenilenmesi, büyük bir oyuncu grubunu mutlu etmişti. Pek tabi Age of Empires II'nin yenilenmesi, çok daha büyük yankı uyandırmıştı.
Tüm bu oyunlar, Steam üzerinden, günümüz bilgisayarları ve işletim sistemlerinde oynanabilir şekilde yenilendi. Hal böyle olunca, insanlardan gelen talepler de arttı. Konu Age of Empires serisi olduğu zaman, Age of Mythology isimli yapımın yeri bazıları için bambaşkadır. Uzun süredir hakkında konuşulan oyun, sonunda yenilenmiş bir şekilde Steam platformunda karşımıza çıkacak. 2002 yılına damgasını vurmuş olan gerçek zamanlı strateji türündeki oyunun, resmi çıkış tarihi 8 Mayıs olarak lanse edildi.
Hem oyunun kendi sitesinde, hem de Skybox Games tarafından yayınlanan video ile de kesinlik kazanan yeni Age of Mythology, beraberinde birçok yenilik getirecek. İlk olarak grafik kalitesinde bir artış yaşanacak. Özellikle daha iyi ışıklandırma ve gölgelendirme ile karşılaşacağımız bir gerçek ve su görüntülerinde de gözle görülür bir fark olacak.
Skybox Games'in üzerinde çalıştığı bu yenileme, aynı zamanda orijinal oyundan bazı farklılıklar da içerecek. Artık Twitch aracılığı ile online video yayını yapabilecek, Steamworks Workshop ile yeni modlar ve haritalar yaratabilecek, Steam achievements ile farklı zorlukları aşmak için uğraşacak, sanal kartlar kazanabilecek ve birçok farklı topluluk işine bulaşabileceğiz. Pek tabi Treaty ve yenilenmiş Observer mod'larını da unutmamak lazım.
Age of Mythology: Extended Edition adı altında satışa çıkan ürün, içerisinde hem orijinal oyunu, hem de The Titans eklenti paketini barındıracak. Ürünün satış fiyatı 29.99 dolar olarak belirlenmiş durumda. An itibariyle Steam üzerinden ön siparişe açık olan yapım, beraberinde yüzde 20'lik bir indirim de getiriyor. Meraklısına duyurulur...

Ubuntu One Kapanıyor!

Ubuntu'nun, bulut depolama servisi Ubuntu One kapanıyor. Yapılan açıklamaya göre, DorpboxOneDrive veyaGoogle Drive gibi ücretsiz ve yüksek kapasiteli bulut depolama servisleriyle rekabet edemeyen Ubuntu One, yeni hesap açılışlarını durdurdu.
Ubuntu'nun geliştiricisi Canonical, 2009 yılında Ubuntu 9.10sürümü ile birlikte Ubuntu One servisini de hizmete açmıştı. Kullanıcılar 5 GB'lık ücretsiz depolama alanının yanında ayda 3.99 dolar ödeyerek 20 GB'lık ekstra depolama alanına ve stream müzik servisine sahip olabiliyorlardı. Ancak bu servis artık rakipleri ile yarışamaz durumda.
Canonical mevcut Ubuntu uygulamalarını güncelleyerek Ubuntu One servisini dağıtımdan kaldıracak. 1 Haziran'da servis kapatılacak ancak 31 Temmuz'a kadar kullanıcılar dosyalarını indirme imkanına sahip olacaklar. Bu tarihten sonraysa servis tamamen kapanacak ve dosyalara erişmek mümkün olmayacak.
Eğer Ubuntu One servisini kullanıyorsanız, bir an önce dosyalarınızı yedeklemenizde yarar var...

Virüs Hakkında 5 Efsane!

Zararlılar neredeyse her yandan karşımıza çıkıyor. Bu sayede "zararlı", "virüs", "güvenlik riskleri" gibi terimleri çoğumuz yakından tanıyor. Ancak ne yazık ki çoğu kullanıcı, güvenlik konusunda bazı yanlış bilgilere de sahipler. Bir güvenlik yazılımı kullansanız dahi doğru davranmamanız halinde riskte olabilirsiniz. İşte sisteminizin zararlıların ele geçmesine neden olabilecek 5 yanlış inanış.

1. "Virüs bulaştığında bunu fark ederim"

Modern zararlılar sessizlikleriyle dikkat çekiyorlar. Bazı tür zararlılar PC'nizi yavaşlatabilse de bu durum, artık her zararlıda gerçekleşmiyor. Hatta bazı zararlılar kendilerini normal yazılımlar gibi gösterebiliyorlar.

2. "Garip siteleri açmıyorum, o yüzden bana bir şey olmaz"

Dosya paylaşımı, yetişkin içerik siteleri gibi sitelerde zararlılar bulunabileceği doğru. Ancak normal web sitelerinde de zararlı bulunabiliyor. Bunun nedeni, parolalarının zayıf olması veya güvenlik sorunları nedeniyle hack'lenmiş olmaları. Bu yüzden "karanlık" siteleri ziyaret etmemek, artık zararlılardan ve saldırılardan kurtulmak için yeterli değil.

3. "Mac'lere zararlı bulaşmaz"

Listemizdeki en tehlikeli efsanelerden biri de bu. Apple, bu iddiayı web sitesinden kaldıralı yıllar olsa da, Mac kullanıcıları hala bilgisayarlarına zararlı bulaşmayacağını düşünüyorlar. Zararlıların Windows işletim sistemi için daha büyük bir sorun olduğu doğru, ancak suçlular Mac'i unutmuş değiller. Son senelerde Mac'e özel zararlıların ortaya çıktığına rastladık. Bazı zararlılar ise hem Windows'u, hem de Mac'i etkileyebiliyor.

4. "Bilgisayarımda çalacak bir şey yok"

PC'nizde önemli bilgiler depolamasanız da suçluların işine yarayacak birçok bilgiye sahip olabilirsiniz. Adres defterinizdeki herkes, spam e-postalar için iyi bir potansiyel oluşturur. Web tarayıcınızla bağlantınız arasına bir zararlı yerleştirilerek oturum açma bilgileriniz çalınabilir. Suçlular için çekici bir hedef olmak için çok zengin olmanıza gerek yok, genelde sadece kendiniz olmanız yeterlidir.

5. "Bilgisayarı formatlayıp, yedekten geri alabilirim"

Çoğu kullanıcı, zararlılardan bilgisayarı sıfırlayıp, işletim sistemini baştan kurup, yedekteki dosyaları geri alarak kurtulmanın en iyi yol olduğunu düşünüyor. Bu çok iyi bir plan olsa da, dikkatli olmazsanız işlerin karışmasına neden olan zararlı dosyayı da geri yükleyebilirsiniz. Yedek de olsa dokümanlarınızın ve verilerinizin virüslere karşı tarandığından emin olun.

5 Nisan 2014 Cumartesi

Safir Ekranlar Hakkında.

Safir ekranlarla ilgili bugüne kadar birçok söylenti işittik. Özellikle yeni nesil telefonların böyle bir ekrana sahip olacağı söyleniyor. Yeni nesil telefon üreticilerinin safir ekran üreten bir firmayı satın alması, bu yöndeki söylentileri iyice güçlendirmiş durumda. Safirin ne olduğunu çoğunuz bilirsiniz. 2010 yılında Prens William'ın Kate Middleton'a verdiği nişan yüzüğündeki o çok güzel mavi değerli taş... Neden safir sorusunun cevabı ise, safirin sadece değerli bir taş olmaktan çok daha fazlası olması. Safir, alüminyum oksidin kristalleşmiş bir hali. Taşıdığı demir ve titanyum element parçaları sayesinde de o doğal mavi rengini kazanıyor. Neden telefonlara uygun? Safirin işlenerek kullanılması ilk defa yaşanan bir durum değil aslında. Tag Heuer'in tüm saatlerinde kullanılmasının yanı sıra, askeri araçlarda şeffaf zırh olarak da kullanılıyor. Bilindiği gibi evrende elmastan sert bir madde bulmak oldukça zor. Moh ölçeğinde elmas, en sert madde kabul ediliyor. Safir ise bundan yalnızca bir derece daha yumuşak. Yani safir, sıradan bir cep telefonu camından çok daha dayanıklı.

Yeni Nesil USB'ler Hakkında.

En son cihazlardaki USB 3 mini ve micro B bağlantılarına ayak uydurdunuz mu, bilmiyoruz. Ama bir sonraki nesil konektör, tasarlanmaya başladı bile. Henüz onun nasıl görüneceğini bilmiyoruz, çünkü henüz prototipten öteye gitmiş değil. Ancak bildiğimiz, yeni konektörün iki yönde de bağlanabileceği, bir başka deyişle çevrilebilir olacağı. Yazımda ismini sıklıkla anacağım USB Implementers Forum'dan Jeff Ravencraft, yeni bağlantıyı şu sözcüklerle tarif ediyor: "Kablonun yönü veya hangi ucunu taktığınız konusunda endişe etmenize gerek kalmayacak. Her türlü çalışacak. A veya B tür kablo kullanmanızın da bir önemi kalmayacak." Yeni konektör, USB micro B bağlantısına benzer bir boyutta olacak (yukarıdaki gibi). Bu sayede telefonunuzdaki soket, onun üzerinde gereksiz yer kaplamayacak. Ravencraft, akıllı telefon, tablet ve PC üreticilerinin yeni konektörü kullanmaya hazırlandıklarını bildiriyorlar. Yeni nesil USB bağlantısı iyi bir haberle birlikte gelecek. Şu anki plan, yeni tasarımı birkaç nesil kullanmak yönünde. Ravencraft, yeni USB'nin "performans ve güç için ölçekleneceğini" söylüyor. Ravencraft, konektörün gelecekte saniyede 20Gbit veri aktarımını aşması gerekebileceğini, grubun bunu farkında olduğunu ve konektörün bu hızları destekleyeceğini vurguluyor. Yeni konektör 100W güç sağlayabilecek, ama bundan fazlasını beklemeniz gerekli. 100W'ın üstüne çıkılmaması, hem güvenlik için önemli, hem de yeni laptop'lar daha az güçle şarj olabiliyor. USB kablosunun ucunda olabilecek şeyler konusunda bazı ilginç fikirler de beyinlerde dolaşıyor. Örneğin Berkeley Üniversitesi'nden bir araştırmacı, USB ile bir güneş panelini bağlamayı deniyor. Araştırmacı 100W güç elde ettiğinde USB kablosuyla bir telefondan TV ekranına, herhangi bir cihaza ihtiyaç duyduğu elektriği sağlayabilecek ve onları güç kablolarından kurtaracak. 20Gbps'lik USB'leri biraz beklememiz gerekecek ancak SuperSpeed 10Gbps konektörler bu sene kullanılmaya başlanacak. Bu konektörler, şu an maksimum 5Gbps hızına çıkabilen USB'lerin iki katı hız sunuyor. Yeni kablonun overhead giderlerinin (dosya aktarımı sırasında kullanılan diğer bant genişliği kaynakları gibi) daha az olduğu da testlerde ortaya çıkmıştı. Ravencraft, mühendislerin 10Gbps hızındaki bir bağlantıda 9.7Gbps aktarım hızına ulaştıklarını söyleniyor.

Gürültü Azaltma Nasıl Kullanılıyor ?

Günümüzün akıllı telefonları, veri aktarım hızı, performans ve depolama alanında yarışıyorlar. En son teknolojileri üzerinde barındıran bu cihazlarda karşı tarafla konuşma konusunda da geliştirmeler yapılmasını beklemeniz normal. Ancak arka plandaki sesleri azaltmakta kullanılan teknoloji, dışarıda yaptığınız telefon görüşmelerini sessizce geleceğe taşıdı. Bu yazımızda orta ve üst seviye ceplerde bulunan gürültü azaltma teknolojisi hakkında bilmeniz gerekenleri sizlerle paylaşacağım. Bilmediğiniz ilk şey, telefonunuzun bir değil iki veya daha çok mikrofona sahip olduğu. Çoğu telefon, iki, bazı durumlarda üçüncü bir mikrofona sahiptir. Bu mikrofonlar, telefon üzerinde "stratejik noktalara" yerleştirilmiştir. Tam burada basit matematik ilkeleri kullanılarak geliştirilen bir algoritma kullanılır. Böylece gürültü, sesten ayırt edilir ve kaldırılır. İlk mikrofon, sesinizi kaydetmek üzere ağzınıza yakın bir yerde bulunur. Bu mikrofon doğal olarak etrafınızdaki gürültüleri de duyacaktır. Tek mikrofonlu bir telefonda, mikrofona gelen tüm sesler, karşı taraftaki kişiye olduğu gibi gönderilir. İkinci mikrofon ise genellikle başka bir konumda, örneğin telefonun üstünde veya arkasında bulunur. Böylece ikinci mikrofonun konuşma sesini çok fazla almaması, arka plan seslerinin algılanarak kaldırılması sağlanır. Gürültü azaltma alanında en önemli adımları atan şirketlerden bir tanesi, Qualcomm. İşlemci üreticisinin Fluence teknolojisi, birçok yongalarında bulunuyor. Bu yongalar, amiral gemisi telefonlarda da kendine yer ediniyor. Uygun fiyatlı telefonlar arasında ise sadece bazı telefonlar bu teknolojiyi kullanıyor. Snapdragon 800 ve en son 801 dahil olmak üzere Snapdragon SoC mimarisini kullanan tüm telefonlar Fluence'i içeriyor. Birçok alt seviye telefon, gürültü iptal etme teknolojisine sahip olsa da, maliyetinden dolayı iki veya üç ek mikrofon eklemek istemiyor. Telefonunuzla makinelerin çalıştığı, çok gürültülü bir caddeden geçtiğinizi düşünün. Sadece birkaç sene önce böyle bir yerde konuşmanız, imkansıza yakındı. Tek mikrofonlu, düşük işlemci gücüne sahip eski telefonların en çok zorlandığı alanlardan bir tanesi, bu alandı. Bugün, telefonlara eklenen ikinci mikrofonlarla yol gürültüsünü ortadan kaldırmak mümkün oluyor. Sesiniz, ilk mikrofona ikincisine göre çok daha güçlü ulaşıyor. İki mikrofonun kaydettiği sesler, telefonunuzun işlemcisine ulaştığında sesler karşılaştırılıyor. Sizin sesiniz ve diğer sesler, mikrofonların kaydettiği sesler arasındaki fark yoluyla bulunuyor. Bunun ardından size ait olmayan sesler, sessiz hale getiriliyor. Böylece karşı tarafa sadece sizin sesiniz gönderilmiş oluyor. Bluetooth kulaklıklar da benzer bir teknolojiden faydalanıyorlar, bu şekilde telefonunuza bağlı olmaktan kurtuluyorsunuz. Gürültü iptali üzerinde çalışan bir başka firma ise Li Creative Technologies. Firma, bu işi nasıl yaptığına dair bazı karşılaştırmalar da sunuyor. Duyabileceğiniz gibi arka plandaki tıslama, yok etmesi en zor olan gürültü. Temiz görüşmelere izin veren gürültü iptali teknolojisi, bazı özel modellerde farklı bir biçimde karşımıza çıkıyor. Kulaklıklara eklenen aktif gürültü iptal teknolojisi, dinlediğiniz müzik veya videoların kulaklarınıza ortamdaki gürültüden arınarak, en temiz biçimde ulaşmasını sağlıyor. Bu işlevi sunabilmek için her kulağınıza taktığınız kulaklık için birer mikrofona sahip. Bu kulaklıklar, tahmin edebileceğiniz gibi etrafınızdaki sesleri ve gürültüyü algılamakta kullanılıyor. Siz müzik dinlerken bu sesler, telefona gönderiliyor ve telefonunuz, bu sesleri "ters çevirerek" kulağınıza gönderiyor. Böylece dışarıdan duyduğunuz gürültü, azalmış oluyor. Bu teknoloji, şimdilik sadece özel MDR-NC31Em kulaklıklarıyla gelen bazı modellerde kullanılıyor. Teknolojinin diğer telefon ve kulaklıklara yayılmasını umuyoruz.

Bu Blogda Ara